Peygamberlerin sofrasından günümüze uzanan Urfa mutfağı, Mezopotamya'nın bereketini, Anadolu'nun zenginliğini, binlerce yıllık kültürü sofraya taşıyor. Her lezzet bir hikaye, her lokma bir miras...

Urfa mutfağının temelinde kuzu eti, bulgur ve şehre özgü baharatlar yer alır ve özellikle Urfa isotu her yemeğe o karakteristik acılığı ve aromasını katarak mutfağın ruhunu oluşturur.

Kebap çeşitliliği açısından Türkiye'nin zirvesinde olan Urfa, sini kebabından patlıcan kebabına, ciğer kebabından haşhaş kebabına kadar uzanan geniş bir yelpaze sunar ve özellikle Birecik'te yetişen patlıcanlarla yapılan kebaplar bölgenin bereketini yansıtır.

Çiğ köfte ve lahmacun gibi dünyaya yayılmış lezzetler Urfa'nın armağanıdır ve saatler süren özenli hazırlıkla ortaya çıkan bu tatlar, şehrin mutfak kültürünün derinliğini gösterir.

Şıllık tatlısı, künefe, haside gibi tatlılar ile bostana salatası, söğülme gibi mezeler yemekleri tamamlarken, sıra geceleri ve uzun sofraların kurulması Urfa'yı sadece bir lezzet değil aynı zamanda bir yaşam tarzı haline getirir.

Urfadan Yöresel olarak bu binlerce yıllık mutfak mirasını yaşatıyor, geleneksel lezzetleri modern standartlarda üretip sofranıza taşıyoruz.

Binlerce yıldır insanlığa bereketini sunan Urfa toprakları, sadece buğdayın değil, zeytinin de ilk yeşerdiği kutsal coğrafyanın tam kalbinde. Peygamber sofralarının, kadim medeniyetlerin lezzeti bu topraklardan yükseldi.

Urfa' da bulunan zeytinliklerimiz, Fırat'ın bereketli sularıyla besleniyor, Urfa'nın cömert güneşiyle olgunlaşıyor. Her zeytinimiz bu kadim toprakların hikayesini taşıyor.

Urfadan Yöresel zeytinyağı, endüstriyel üretim çarkının değil, usta ellerin eseri. Küçük üreticilerimizin özenle topladığı zeytinler, modern tesislerde hijyenik koşullarda yağa dönüşüyor. Her şişede Urfalı'nın emeği, bu toprakların bereketi var.

Sofranıza Güvenle Getirin

✨ Doğal ve katkısız - Sadece zeytin, başka hiçbir şey yok
✨ Soğuk sıkım - Lezzet ve faydalar tam olarak korunuyor
✨ Yöresel üretim - Küçük üreticilerimizden, sofranıza direkt
✨ Hijyenik üretim - Modern tesislerde gıda güvenliği standartlarında

Şanlıurfa, yıllık ortalama 3.000 saati aşan güneşlenme süresi ve yaz aylarındaki yüksek sıcaklık ortalamalarıyla, zeytin yetiştiriciliği için dünyadaki en ideal "mikroklima" alanlarından biridir. Bu yoğun güneş enerjisi, zeytin ağacının fotosentez kapasitesini maksimize ederken; kurak geçen yaz ayları meyvede "su stresine" neden olur.

Bu kontrollü stres, zeytinin kendini korumak için "polifenol" ve "antioksidan" adı verilen şifalı bileşenleri çok daha yüksek yoğunlukta üretmesini sağlar. Kış aylarındaki düzenli yağışlar ise toprağın mineral dengesini korur.

Biz, bu eşsiz iklimde, dalında doğal olarak zenginleşen zeytinleri, 27°C'nin altında "Kontrollü Soğuk Sıkım" tekniğiyle işliyoruz. Sonuç; serbest yağ asitliği düşük, peroksit değeri minimumda ve besin değeri laboratuvar ortamında kanıtlanmış, şifalı bir Urfa zeytinyağıdır.